Ardahan’da İş-Kur Üzerinden Yapılan Görevlendirmelerde Adalet Arayışı

 

Ardahan ve ilçelerinde, İş-Kur üzerinden yapılan geçici işçi alımları, adaletin ne kadar sağlandığı konusunda ciddi tartışmalara yol açıyor. Göle, Damal, Hanak ve Posof gibi ilçelerde, köylerde yaşayan insanların bu süreçte yaşadıkları hayal kırıklıkları ve adaletsizlik iddiaları artık göz ardı edilemeyecek seviyede. Özellikle Kuytuca (Şeki) köyünde yaşanan son olaylar, bu tartışmayı yeniden alevlendirdi.

 

Ekonomik İmkanlara Rağmen Görev Almak

 

İş-Kur’un temel amacı, işsizlerin geçici işlerde çalışarak ekonomik sıkıntılarını hafifletmek ve ihtiyaç sahibi insanlara fırsat sunmaktır. Ancak son dönemde Ardahan genelinde birçok köyde olduğu gibi, Kuytuca (Şeki) köyünde de bu amacın dışına çıkıldığı iddiaları dillendiriliyor. Köyde İş-Kur üzerinden görevlendirilen 6 kadının çoğunun ekonomik durumu yerinde. Hayvanları, traktörleri, minibüsleri olan insanlar, bu iş fırsatlarını alırken, gerçekten ihtiyaç sahibi insanlar dışlanmış durumda.

 

Bir köy sakininin sözleri durumu özetliyor: “Biz burada yaşıyoruz, kimlerin nasıl yaşadığını biliyoruz. Ama İş-Kur’dan gelen görevlendirmeler, adaletsizliğin tam bir yansıması. Hayvanları, tarım arazileri, minibüsleri olan insanlar, bu iş fırsatlarını alırken, gerçekten zor durumda olan, geçim sıkıntısı çekenler göz ardı ediliyor. Neden her seferinde aynı insanlar seçiliyor? Adalet bu mu?”

 

İş-Kur’un Ardahan’daki Şeffaflık Sorunu

 

Göle, Damal, Hanak ve Çıldır ilçelerinde de benzer şikayetler sıkça duyulmaya başlandı. İş-Kur’un kura sistemi, görünürde şeffaflık vaat etse de, işleyişte bunun tam tersi iddialarla karşılaşılıyor. Kuraya giren isimlerin genellikle belirli siyasi bağlantıları olduğu ve bu kişilerin adlarının defalarca kurada yer alması, halkın güvenini sarsıyor. Küçük yerlerde insanların birbirini tanıması bu iddiaları daha da güçlendiriyor. Siyasi bağlantıları olmayan, yoksullukla boğuşan vatandaşlar, İş-Kur’un temel misyonu olan işsizlikle mücadele amacının tamamen boşa çıktığını düşünüyor.

 

AKP Yandaşları Üstünlük Sağlıyor İddiaları

 

Ardahan’ın birçok köyünde olduğu gibi, Kuytuca’da (Şeki) da dile getirilen en önemli şikayetlerden biri, İş-Kur üzerinden işe alınan kişilerin çoğunun AKP’ye yakın isimler olduğu iddiası. Siyasi bağlantıların işe alım sürecinde etkili olduğu ve bu kişilerin kurada hile ile adlarının öne çıkarıldığı şüphesi, köylüler arasında yaygın bir kanı. Bu bağlamda bir köy sakini şu eleştiriyi dile getiriyor: “Bu düzen böyle giderse, biz hiçbir zaman iş bulamayacağız. Eğer AKP’li değilseniz veya bir dayınız yoksa, bu sistemden faydalanmanız mümkün değil. Adaletin bu şekilde sağlanacağını düşünmüyorum.”

 

Damal ve Hanak’ta Yaşanan Benzer Durumlar

 

Ardahan’ın diğer ilçelerinde de benzer adaletsizlik iddiaları yükseliyor. Damal’da bir grup köylü, İş-Kur üzerinden yapılan görevlendirmelerde ekonomik durumu yerinde olanların seçildiğini, gerçek ihtiyaç sahiplerinin göz ardı edildiğini dile getiriyor. Aynı şekilde Hanak’ta da işsizlikle boğuşan birçok aile, İş-Kur’un kura sistemine güvenlerinin kalmadığını belirtiyor.

 

Bu durum, yalnızca bireylerin değil, tüm köylerin sosyal dokusunu olumsuz etkiliyor. İşsizliği ve yoksulluğu azaltma amacı güden bu projelerin, amacından saparak belirli zümrelere hizmet ediyor olması, toplumsal adaletin en temel unsurlarından olan fırsat eşitliğini zedeliyor. Eğer gerçekten ihtiyaç sahibi insanlar bu iş fırsatlarından faydalanamıyorsa, İş-Kur’un işleyişi ve denetim mekanizmaları tekrar gözden geçirilmelidir.

 

Posof ve Çıldır

 

Posof ve Çıldır’da da benzer şikayetler giderek artıyor. Posof’ta yaşayan bir köylü, “Bizim buralarda da aynı şey oluyor. İş-Kur’a başvuru yapıyoruz ama hep aynı isimler seçiliyor. Bu insanlar ekonomik olarak zor durumda değil, ama yine de onlar işe alınıyor. İhtiyaç sahibi olan bizler, sürekli dışlanıyoruz,” diyerek sürece olan tepkisini dile getiriyor.

 

Çıldır’da ise İş-Kur’a yapılan başvuruların genellikle geri çevrildiği, başvuru yapanların siyasi eğilimleri dikkate alınarak sonuçlandırıldığı iddiaları var. Bu tür şikayetler, sadece Ardahan merkezde değil, en ücra köylere kadar yayılmış durumda.

 

Sonuç: Adaletin Tesisi Mümkün mü?

 

Ardahan genelinde yaşanan bu adaletsizlik iddiaları, sadece İş-Kur sistemine değil, aynı zamanda ülke genelindeki kamu istihdam politikalarına yönelik ciddi eleştirileri beraberinde getiriyor. İnsanlar, geçim sıkıntısı çekerken, siyasi bağlantıları güçlü olan kişilerin bu tür fırsatlardan faydalanması, toplumsal adalete olan inancı sarsıyor.

 

İş-Kur’un Ardahan’da ve ilçelerinde yeniden gözden geçirilmesi, kura sisteminin gerçekten şeffaf bir şekilde işlemesi için denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekiyor. Adalet, yalnızca kağıt üzerinde değil, yaşamın her alanında sağlanmalıdır.