Karakoçan’da doğa alarm veriyor: Halk, GES projesine karşı ayakta

İklim krizi, çevresel kirlilik ve doğal kaynakların tükenmesi, insanlığı doğayla uyumlu bir yaşam arayışına zorlarken; Karakoçan Vadisi bir kez daha enerji projelerinin hedefi haline geldi. Peri Suyu üzerine yıllardır yapılan baraj ve HES projeleriyle köyleri sular altında kalan bölge halkı, şimdi de yeni GES projeleriyle karşı karşıya.“PERİ VADİSİ’NİN NEFESİ KESİLDİ, ŞİMDİ SIRA KARAKOÇAN’DA”Ortak yapılan açıklamada, yıllardır doğayı tahrip eden enerji projelerinin bölgeyi yaşanmaz hale getirdiğine dikkat çekilerek şu ifadeler kullanıldı:“Aynı vadide plansız bir şekilde ardı ardına yapılan HES ve baraj projeleri; birçok köy ve mezranın sular altında kalmasına, bölge halkının göçe zorlanmasına neden olmuştur. Bu projeler ekosistemi tahrip etmiş, ormanları yok etmiş, birçok canlı türünün yaşam alanını daraltmıştır. Bölgenin nefesi kesilmiş, doğanın dengesi bozulmuştur. Bu proje tarımı, hayvancılığı, arıcılığı ve bölgedeki tüm canlı yaşamını ciddi biçimde tehdit etmektedir. Bu topraklar yalnızca insanların değil, tüm canlıların ortak yaşam alanıdır. GES projesi yalnızca toprağı değil, su kaynaklarını, ekolojik dengeyi ve sağlıklı yaşam hakkını da yok etmektedir. Bir şirketin ekonomik çıkarı uğruna binlerce canlının yaşam hakkı gasp edilmektedir. Mahkemenin halkın iradesini yok sayarak şirket lehine karar vermesi, adalet ve hakkaniyet ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Bu karar, yalnızca doğayı değil, halkın yaşam hakkını da hiçe saymaktadır. Ayrıca, imar izni alınmadan başlatılan saha temizleme çalışmalarının 3194 sayılı İmar Kanunu’na ve ilgili mevzuata açıkça aykırıdır. Yasal süreçler tamamlanmadan sahaya girilmesi hukuksuzdur. Hiçbir şirketin, kamu yararını ve doğayı hiçe sayarak faaliyet yürütmesine izin verilemez.”“ADALET, HALKIN İRADESİNİ HİÇE SAYMAMALI”Açıklamada, GES projesinin planlandığı bölgenin Karakoçan’ın depreme karşı en dayanıklı zeminlerinden biri olduğuna dikkat çekilerek, bu alanın Hazine’den alınarak belediye mülkiyetine kazandırılması talep edildi.“Bu bölge TOKİ konutlarının da yer aldığı, depreme dayanıklı zeminleriyle bilinen bir alandır. Belediyemizin bu 720 dönümlük arazinin Hazine’den satın alınarak kamuya kazandırılması, ilçemizin geleceği açısından hayati önem taşımaktadır. Belediyemizin izinsiz saha temizleme çalışmalarını durdurmuş olmasını önemsiyor, ancak burada halkın yararına olacak adımların derhal atılmasını bekliyoruz. Bizler bu topraklardan sadece bir sermaye sahibinin değil, tüm Karakoçan halkının faydalanacağı bir gelecek istiyoruz. Bu amaçla belediyemizin girişimlerini tüm gücümüzle destekleyeceğimizin sözünü veriyoruz. Emanetimiz olan doğayı korumak, çocuklarımıza yaşanabilir bir gelecek bırakmak insanlık borcumuzdur. Unutmayalım ki; doğanın bize değil, bizim doğaya ihtiyacımız vardır.”KAR-DEF, AVKARDEP, KAYY-DER, Karakoçan esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet KOOPERATİFİ, DEDEF, DİK – Dersim İnşa Kongresi ve çok sayıda köy derneği, federasyon ve platformun da aralarında bulunduğu 60’tan fazla kurum ortak imzayla açıklamayı kamuoyuna duyurdu.