
Özgürlük Mitingi: Baskı ve Engellemelere Karşı Halkın Direnişi
Türkiye’nin dört bir yanında, Kürt halkının ve dostlarının barış talebini haykırdığı Özgürlük Mitingi, baskı ve engellemelere rağmen gerçekleşti. Diyarbakır’da yapılması planlanan miting, polis ablukası, yasaklar ve gözaltılarla karşılaştı. Ancak direnişin gücü, baskıların karşısında boyun eğmedi. Binlerce insan, polis engellerini aşarak barış ve özgürlük taleplerini dillendirmek üzere sokaklara çıktı. Halk, abluka altındaki Diyarbakır’a akın ederken, polisin tüm baskılarına karşı ayakta kalmayı başardı. Zılgıtlar, halaylar ve oturma eylemleriyle özgürlük mücadelesi, Türkiye’nin dört bir yanına yayıldı.
Türkiye’de Kürt sorunu, yalnızca Kürt halkını değil, tüm Ortadoğu ve dünyayı etkileyen yapısal bir mesele. Yıllardır devam eden çözümsüzlük politikaları, ülkeyi hem ekonomik hem de toplumsal açıdan derin bir krize sürükledi. Savaş politikaları ve baskıcı yaklaşımlar, toplumsal barışın önünde en büyük engel olmaya devam ediyor. İktidar, Kürt halkının taleplerine karşı duyarsız kalarak, sorunu güvenlik eksenli bir yaklaşımla çözmeye çalışıyor. Ancak bu politikanın bedeli, halkların yaşamında yıkıcı etkiler bırakmaya devam ediyor.
Bugün Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz, toplumsal ve siyasal gerilimlerin altında yatan temel sorunlardan biri, Kürt meselesine barışçıl bir çözüm bulunmamasıdır. Her gelen iktidar ve yönetimlerinin, yıllardır süren çözümsüzlük politikalarıyla hem Kürt halkını hem de bölge halklarını derin bir çıkmaza sürüklüyor. Bu çıkmazın en acı sonuçları ise yoksulluk, işsizlik ve toplumsal kutuplaşma olarak karşımıza çıkıyor. Halk, ekonomik sıkıntılarla mücadele ederken, Kürt sorununun çözülmemesi bu krizi daha da derinleştiriyor.
Diyarbakır’da miting yapılmasına getirilen yasak, halkın barış talebini bastırma girişiminden başka bir şey değildi. Yasakların gerekçesi ne olursa olsun, devletin bu tutumu toplumsal talepleri görmezden gelme ve demokratik hakları bastırma amacı taşıyor. Ancak tarih bize göstermiştir ki halkın direnişi karşısında hiçbir güç, ne kadar baskıcı olursa olsun, sonsuza kadar duramaz. Bunun bir örneğini de polisin barikatlarını aşarak abluka altındaki Diyarbakır’a akanların, “Ne yaparsanız yapın, bu halk yürüyecek” sözleriyle yaşadık.
Diyarbakır’da, Van’da, Mardin’de ve ülkenin diğer kentlerinde halk, barikatları aşarak, engelleri yıkarak özgürlüğe yürüdü. Bu yürüyüş, sadece Kürt halkının mücadelesi değil; özgürlüğe, barışa ve demokrasiye inanan herkesin omuz omuza verdiği bir hareket haline geldi.
Bu direnişi görmezden gelmeye çalışanlara DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit net bir şekilde cevap verdi, “Miting alanına yüz binlerin katılacağını biliyordunuz ve bundan korktunuz. Ama and olsun ki Kürtler size boyun eğmedi. Kürtlerin dostları da size boyun eğmeyecek”
Kürt halkının ve dostlarının özgürlük mücadelesi, tüm baskılara ve engellemelere rağmen kararlılıkla sürdürülmektedir. Bu mücadele; barış, adalet ve özgürlük isteyen herkes için bir yol haritasıdır. Halk, bir kez daha gösterdi ki hiçbir baskı, zulüm ve yasak, özgürlüğün önünde duramaz. Türkiye’nin dört bir yanına yayılan bu direniş, gelecekte daha güçlü ve daha kararlı adımların habercisi olacaktır.
Mehmet Karadağ