Yerel Derneklerde Derin Yozlaşma:Üreticiye Destek Yerine Köstek
Yerel dernekler, bulundukları il, ilçe ve köylerin kalkınması için kurulmuş olmalarına rağmen, ne yazık ki bugün tam tersine bir anlayışla hareket ediyorlar. Kendi üreticisini, kendi köylüsünü desteklemek yerine dışarıdan ürün temin ederek yerelde üretim yapan insanları adeta cezalandırıyorlar. Bu tavır, hem yerel ekonomiyi baltalıyor hem de dernekçiliğin özüne ihanet ediyor.
Oysa derneklerin kâr amacı gütmemesi, yereldeki üreticiyi desteklemesi, onu ayakta tutması ve kazanç sağlamasına katkıda bulunması gerekir. Ancak birçok dernek, bunu yapmak yerine dışarıdan ürün getirip sanki yerel üreticiden alınmış izlenimi oluşturarak halkı yanıltmakta, böylece zaten artan maliyetler altında ezilen üreticiyi daha da zor durumda bırakmaktadır. Bu tutum, hem etik değerlere hem de dernekçiliğin kuruluş felsefesine aykırıdır.
Adlarında “yardımlaşma”, “kalkınma”, “dayanışma” kelimeleri geçse de, yaptıkları icraatlar bu kavramlarla taban tabana zıt. Dernekçilik artık halkın derdiyle dertlenen bir yapı olmaktan çıkmış, bazı kişiler için kişisel çıkar kapısına, hatta siyasete atılmak için bir sıçrama tahtasına dönüşmüş durumda.
Üstelik bunları denetleyen, hesap soran da yok! Her türlü usulsüzlük, keyfilik ve çıkar ilişkisi cezasız kalıyor. Bu sessizlik, yozlaşmayı besliyor. Dernek başkanlığı makamı halkın hizmetinde bir onur görevi olması gerekirken, bugün kişisel çıkarın, siyasi hırsın, dost-ahbap kayırmacılığının sembolü haline gelmiş durumda.
Eğer bu gidişata dur denmezse, dernekçiliğin adı kalacak ama ruhu çoktan yok olacak.
Adem Budak