![](https://yesilgole.com.tr/wp-content/uploads/2024/08/IMG-20240828-WA0024.jpg)
Göle Belediyesi sinema salonunda uzun yıllar sonra sahnelenen “Martı & Maria” oyunu, izleyicilere duygusal ve unutulmaz anlar yaşattı. Ardahan Sanat Kooperatifi tarafından organize edilen ve yönetmenliğini Şıhali Yalçıner’in yaptığı bu oyun, Maria Suphi’nin trajik hayatını ve ölümünü sahneye taşıyarak izleyenlerin büyük beğenisini topladı. Mürüvvet Barış’ın performansı, izleyicilere güçlü duygular yaşattı ve oyun ayakta alkışlandı.
Maria Yerşovskaya Suphi, 1921 yılında Türkiye Komünist Partisi’nin kurucusu olan eşi Mustafa Suphi ve diğer yoldaşlarıyla birlikte, Karadeniz’de katledilen isimlerden biriydi. Mustafa Suphi ve 14 yoldaşı, Sovyet Rusya’dan Türkiye’ye dönüş yolculuğu sırasında Trabzon’da hain bir planla pusuya düşürülmüş, katledilmiş ve cesetleri Karadeniz’e atılmıştı. Maria, bu trajediden kısa bir süre sonra esir alındı, aylarca işkence gördü ve cinsel saldırıya uğradı. Nihayetinde Maria da aynı şekilde katledildi ve cesedi Karadeniz’e atıldı. Bu acı dolu olaylar, Maria’nın sesiyle ve unutulmama çığlığıyla oyunun merkezine alındı.
Kenan Karabağ’ın “Maria Suphi:Bir Direniş öyküsü “ kitabı temel kaynağı ile bir Anton Çehov uyarlaması Martı&Maria oyunu sahnelendi. Oyunda, Maria’nın trajik hikayesiyle birlikte, onun unutulmama çığlığı izleyicilere aktarılıyor. Ayrıca, Aristofanes’in M.Ö 411 yılında Atina kadınlarının el ele verip savaşları durdurduğu “Lysistrata” adlı eseri ile Kars bölgesinde yaşayan barış yanlısı Malakan halkının barış ve üretkenliğe dair inancı, oyunun diğer bir teması olarak işlendi. “Martı & Maria”, barışın kan dökülmeden sağlanabileceğini vurgulayan bu halkların mücadelesini izleyicilere sunarak, barışın ve adaletin evrensel önemini bir kez daha hatırlattı.
Oyunun bir diğer duygusal kesiti, 1993 yılında Sivas Katliamı’nda yanarak can veren Hollandalı akademisyen Carina Cuanna Thuijs’un hayatına odaklanıyor. Thuijs, Türkiye’de akademik çalışmalar yapmak üzere bulunduğu sırada, Sivas’ta Madımak Oteli’nde yakılarak katledildi. Oyun, Carina’nın ailesine yazdığı ve “Beni Türkler öldürmedi, beni gerici zihniyet öldürdü” dediği mektubu da sahneye taşıdı, izleyicilere o dönemin acı hatıralarını yeniden hatırlattı.
Göle Belediye Başkanı Gökhan Budak, STK temsilcileri ve siyasi parti yöneticilerinin de izlediği oyun, Göle’de kültür ve sanat etkinliklerinin daha sık düzenleneceği bir dönemin başlangıcını müjdeledi. Başkan Budak, Göle’nin sanata doyacağını belirterek, her ay benzer kültür sanat etkinlikleri düzenleyeceklerinin sözünü verdi.
Oyunun tanıtımında kullanılan broşürlerin Türkçe, Kürtçe ve İngilizce olarak basılması, izleyiciler tarafından büyük beğeni topladı. Bu çok dilli yaklaşım, Göle’nin kültürel çeşitliliğini ve sanatsever kimliğini bir kez daha gözler önüne serdi. “Martı & Maria”, Göle halkı için unutulmaz bir sanat deneyimi sunarken, Maria Suphi’nin hayatı ve mücadelesi de bir kez daha hatırlandı.