![](https://yesilgole.com.tr/wp-content/uploads/2024/09/Serkan-Atasoy-Agit_20240907_192702_0000.jpg)
Göle’nin Gerçeklerini Bilmeyenler, Klavyelerinin Ardından Konuşmayı Bıraksın!
Göle ve çevresinde ekolojik sorunlarla ilgili bir WhatsApp grubuna eklenmemle, 460’tan fazla kişinin bu konuya ilgi gösterdiğini gördüm. Ancak asıl dikkat çeken, bu kadar çok insanın fikirlerini beyan etmesine rağmen, iş sahaya inmeye gelince ortada kimsenin olmaması. Dile kolay, 460 kişi… Eğer bu grubun yarısı dahi Göle’ye gelip aktif olarak bu mücadeleye katılsaydı, bugün bu sessizlik olmazdı. Ne yazık ki, dışarıdan davulun sesi bu arkadaşlara hoş geliyor. Yıllarca Göle’yi görmemiş, sadece tatil amacıyla birkaç kez gelip geçenler, birden Göle’nin en büyük savunucuları gibi konuşuyor. Bu da gerçekten ironik ve düşündürücü.
Göle’nin sorunlarını uzaktan klavye başında eleştirmek kolay; ama burada yaşayan bizler, çamuruyla, soğuğuyla, yazın zorlu koşullarıyla bu coğrafyada gerçekten mücadele edenler olarak bu eleştirileri kabul edemeyiz. Göle’nin sorunlarına samimiyetle yaklaşıp çözüm arayanları elbette tenzih ederiz, ama ismini dahi duymadığımız, köyde sorulsa kimsenin tanımayacağı bazı kişilerin, Göle’den bu kadar uzak olup Gölelileri eleştirme hakkı yoktur, haddine de değildir!
Bu insanlar, Göle’ye gelip burada yaşamadan, buranın koşullarını bizzat tecrübe etmeden, nasıl olur da bizleri eleştirme hakkını kendilerinde buluyorlar? Göle’nin zorluklarını burada yaşayan bizler biliriz. Klavye başında birkaç cümle yazarak, gerçek mücadeleye katkı sunduğunu sanmak büyük bir yanılgıdır. Göleliler, tarih boyunca kimseye taviz vermemiştir, şimdi de vermeyecektir. Özellikle dışarıda olup da Göle halkını eleştiren zihniyetler, Göle’de yaşamayı, burada çekilen zorlukları bilmiyorlar.
Eğer gerçekten Göle’ye ve halkına bir katkınız olacaksa, buyurun, gelin. Burada birlikte mücadele edelim. Ancak uzaktan, hiçbir şey bilmeden, sadece laf üretmekse niyetiniz, bu size düşmez. Biz, Göleliler olarak bize yeteriz. Yapmacık ve tutarsız insanları bu mücadelenin bir parçası olarak görmek istemiyoruz. Göle halkı, samimiyetsizliğin farkında, dışarıdan yapılan bu yorumlar ve eleştiriler bizim için hiçbir anlam ifade etmiyor.
Değerli kardeşim Hanefi BUDAK
Yazını bahsettiğin gurupta vede birkezde burada OKUDUM.
Bazı şov meraklıları için haklı olabilirsin.
Ama…..
Samimi olan gerçekte doğup büyüdüğü yerlere sevdalı olan binlerce insanımız vardır, haspelkader gurbete gitmek zorunda kalmış ekmeği için ailesinin çocuklarının geleceği için GÖLE’den uzak kalmış ama doğup büyüdüğü köyünde hangi taşın altında ne var akan suları nerelerden geçer hangi mevsimde hangi çiçekler açar (atolu,kımısı, ğozğozu, acı suyunu, yemyeşil ovasını, ormanını, kesme aşını, Hengeli,ağasını, beyini, yazın sıcağında oruç tutarak tırpan çekenini, kışın ayazında nasıl ilerler çekildiğini, alyazmalı kızlarını,gelinlerini, kofikli beyaz leçekli analarımızı, bastonuna dayanıp gezen büyüklerimizi UNUTMADAN GÖLENİN VE YÖRENİN HASRETİNİ ÇEKENLERİMİZ İNANIYORUM GÖLEDE YAŞAYANLARDAN DAHA ÇOKTUR, YÖRESİNİ İNSANINI VE HAYAT ŞARTLARINIDA İNKAR ETMEZLER. yazınız böyle kardeşlerimizi üzeceğini bilmenizi diliyorum.
Belki o an orda olmayabilirler.
Ama; bilinki GÖLE’me dokunan her kim olursa olsun o kendini bilmezlerin karşısında mutlaka olacaklardır.
En derin saygı ve sevgilerimle
Nüfus cüzdanında (GÖLE’de yaşamasada) GÖLE yazan her kardeşimiz yanınızda olacaktır.
Bilginize sunuyorum.
Daha güzel ve olumlu düşüncelerde görüşmek dileğiyle gazete köşenizde başarılı olmanızı birleştirici olmanızı sevgilerimle diliyorum.
DURUCASU (Gırdımal) sevdalısı
Hüseyin POLAT