“Barınamıyoruz Hareketi” öncülüğünde düzenlenen eylem, Süreyya Operası önünde başladı. Polis izin vermediği için açıklama, ara bir caddede yapıldı.Anne Serpil Ertaş’tan Tepki: “Devlete Hakkımı Helal Etmiyorum”Eyleme katılan Zeren Ertaş’ın annesi Serpil Ertaş, devletin sorumlulara hesap sormadığını vurgulayarak duygusal açıklamalarda bulundu:“Devlet 25 gün bakamadı, 25 günde çocuğumu bana gözleri kapalı gönderdi. Hakkım haram olsun. Ben emek verdim çok güzel bir genç kız yetiştirdim. Ama devlet ne yaptı?”Baba Akın Ertaş ve kardeşi de anneye destek verdi. Serpil Ertaş, davaların hâlâ devam ettiğini ve yalnız yürütüldüğünü belirtti.Anne Serpil Ertaş’tan sonra basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını Senem Vural okudu. Açıklamada şunlar kaydedildi:“Ömrümüzü rezil bir geleceğe heba etmesine izin vermemek için toplandık”“Bugün burada, önlenebilecek bir ihmaller zinciri sonucunda yaşam hakkı elinden alınan arkadaşımız Zeren Ertaş’ın ölüm yıl dönümünde, Zeren’i unutturmamak, yaşayamadığı kalan ömrünün sorumluluğuyla hesap sormak için buradayız. Buraya Zeren’i anmak değil onu katleden düzenin, rant ve yağma sisteminin hayatlarımızı bizden çalmasına, ömrümüzü rezil bir geleceğe heba etmesine izin vermemek için toplandık. Bundan tam iki yıl önce, arkadaşımız Zeren Ertaş, Aydın Işıklı KYK Yurdu’nda, bakımsız ve arızalı bir asansörün yedinci kattan düşmesi sonucu hayatını kaybetti. Bu bir ‘münferit kaza’ değildi bizi bir çatının altına istiflemenin barınma olduğunu söyleyen, öğrenci yaşamını değersiz gören bir zihniyetin sebep olduğu bir cinayetti.“Bu, cezasızlığın kurumsallaşmış hâlidir”Zeren’in ölümünün üzerinden iki yıl geçti. Asansör firması, yalnızca iki yıl meslekten men edildi. Yurt müdürü, altı ay açığa alındıktan sonra, hakkında kamu davası hâlâ sürerken, Aydın’da bir gençlik merkezine yeniden atandı. Davalarda kimse yok; ne sanıklar, ne sorumlular geliyor. Bu, cezasızlığın kurumsallaşmış hâlidir. Bunun örneklerini biz ülkenin dört bir yanındaki nice yurtlarda da gördük. Bu düzeni tanıyoruz; biliyoruz. Zeren’in ölümü son olmadı. Üç hafta önce, Kasım Bulgan, kaldığı KYK yurdunda sıcak su akmadığı için soğuk duş almak zorunda kalıp geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Tıpkı Enes Kara, Mine Nur Uysal, Rojin Kabaiş ve adını sayamadığımız daha nice arkadaşımız gibi, bu düzenin ördüğü rant ağlarının içinde, önlenebilecek ihmaller zincirlerinde kaybettik onları. Enes Kara kaldığı tarikat yurdunda intihar etti. Ve yine biliyoruz ki sıra arkadaşımız Rojin Kabaiş’in ölümünün sorumlularından bir tanesi de KYK yönetimiydi. Hiçbirinin hesabı verilmedi, çünkü bizi rezil bir geleceğin kölesi zannediyorlar. Ama yanılıyorlar. Biz, bugün, yaşayamayan arkadaşlarımızın kalan ömrünün sorumluluğuyla buradayız. Çünkü kalanların gidenlere borcudur mücadele.
GENEL
Az önceGENEL
Az önceGÜNDEM
Az önceSPOR
Az önceEKONOMİ
Az önceSPOR
Az önceEKONOMİ
Az önce