CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından her hafta çarşamba günleri İstanbul’un bir ilçesinde, her hafta sonu ise Türkiye’nin farklı illerinde düzenlenen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin bu haftaki adresi Afyonkarahisar oldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kalabalığa sesleniyor.CHP’nin Silivri’de tutuklu bulunan Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’na özgürlük ve erken seçim talebiyle her hafta Türkiye’nin başka bir ilinde düzenlediği ”Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin 57’ncisi adresi Afyonkarahisar oldu. Mitingin yapılacağı alan polis barikatları ile kapatıldı. Miting alanına Türk Bayrağı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve CHP bayrakları asıldı.Saat 16.00’da başlayan büyük buluşmada, on binlerce vatandaşa seslenen Özgür Özel’in konuşmasından öne çıkan ifadeler şöyle:- Biz buraya Afyonkarahisar’ın vicdanına sığınmaya geldik. Biz bugün burada bir miting yapmaya değil, hak için, hukuk için, demokrasi için bir büyük eylemi yapmaya geldik. Miting olunca Afyon’da bu meydana tüm partiler geliyor. Birileri meydanlardan kaçarken, kalabalıklardan korkarken ‘Gücü, icazeti milletten değil Amerikalarda arayayım’ derken. Buraya milli iradeyi, milletin gücünü göstermeye ‘Patron benim ben seçerim, kim dersem o yönetir diyenler’ gelmiş.- İktidar partisi de geliyor ve son zamanlarda şu arama noktasına kadar zor varıyor. O arama noktasının iki katını dolduran Afyonlulara helal olsun be. Helal olsun. Birileri meydanlardan kaçarken, birileri kalabalıklardan korkarken, birileri aman aman sıcak salonlarda, serin salonlarda oturayım. Buradan siyaset yapayım, gücü, icazeti millette değil Amerikalarda arayım derken buraya buraya “milli iradeyi, milletin gücünü göstermeye, patron benim, ben seçerim, kim dersem o yönetir. Bunu bilen benim. Çünkü milli iradeyim” diyenler gelmiş. Hoş geldiniz, şeref verdiniz. 1950’den beri Afyon’da belediye seçimleri yapılıyor. Tam 15 kez sandık başında şehrin kime emanet edileceğine Afyonlular karar verdi. 15 kez kazanamadık biz.- 15 kez kaybettik ama dönüp de Afyon’a küsmedik. Sen doğrusunu bilmiyorsun, doğrusunu bilmiyorsun demedik. Sen bilmezsin. Bu şehri yöneteceği millet karar vermez, biz karar veririz demedik. Sabrettik, çalıştık, hatayı kendimizde aradık, doğru adayı bulduk. Afyon’un önüne koyduk, seçimleri kazandık. İşte genel başkanı olduğumda grup başkan vekilim olan mecliste 4 dönem 8 yıl aralıksız birlikte görev yaptığımız, iyi günde kötü günde yan yana durduğumuz, birbirimize sahip çıktığımız, partimize, ülkemize sahip çıktığımız, benim kardeşim sizin evladınız Burcu Köksal….- Hem de öyle birkaç parti yarışırken aradan çıkarak falan değil. Yüzde 51 oyla iki kişiden birinin fazlasını alarak seçildi. Ona da helal olsun size de helal olsun. Burcu Burcu başkanınız 18 aydır çalışıyor. Aralıksız. Zaten aday yaparken ilk ben inanmıştım.- Seçimi kazanacağına ben inandım. Siz inandınız. Çok başarılı olacağını elbette biliyordum. Şöyle bir bakınca iki tane kent lokantasında 4 çeşit yemeği 75 liraya sunan halk gıda marketi ile temel gıda ürünlerini piyasanın çok altında bir fiyatla sizlere ulaştıran halk ekmekle 25.000 ekmeği uygun fiyattan hemşehrilerine kavuşturan, zafer kartla ihtiyaç sahiplerine sosyal yardımlar sunan, çocukların eğitimi için Zafer Çocuk Dünyası’nı açan öğrencilere sınav ücreti için destek veren, kırtasiye yardımı yapan, Zafer Çocukları kreşi ile yoksul aile çocukları için kreş açan, onların erken yaşta eğitimine katkı sağlayan becerilerinin gelişmesine katkı sağlayan, annelerini sosyal yaşama, iş yaşamına katan ve bu projelerin hepsini yaparken bir yandan da tiyatro festivallerini eksik bırakmayan, Bülent Ecevit Millet Bahçesi’ni açan sokaktaki canlar için Pati Köy Mama üretim tesisini açan, yani bu kısa zamanda birkaç dönemlik hizmetleri bu kısıtlı bütçeyle bunca borca rağmen yapan Burcu başkana helal olsun.- Tabii tabii biz burada muhteşem bir miting yapıyoruz da orada yan tarafta buraya sığamayanlar gelmiş onları da selamlıyorum. Tayyip Erdoğan o kalabalığı bulsa kalabalık toplandı der miting yapar sizinle. Burcu çalışıyor ama iktidar maalesef Afyon’u unuttu. Eber Gölü kurumaya yüz tuttu ama önlem almıyorlar. Zafer Havalimanı her yıl zarar etmeye devam ediyor. Bu sene 220 milyon TL daha uçmayan yolcu için başta garanti verdikleri için ödeme yaptılar. Dile kolay 220 milyon TL. O para Afyon’da burcu da olsa ne hizmetlere, Kütahya’da belediye başkanımız da olsa ne hizmetlere dönüşür ama burada uçmayan yolcu için garanti ödemesi.- Hastane yaparlar gelmeyen hasta için ödeme. Yol yaparlar geçmeyen araç için ödeme. Tünel yaparlar geçmeyen araçlar için ödeme. Bu millet bu kadar yokluk, bu kadar sıkıntı çekerken kendi müteahhitlerine bu paraları peşkeş çekenlere yazıklar olsun. Afyon bunu unutmaz. Diğer yandan “Tayyip istifa Tayyip istifa Tayyip istifa…” Biraz önce Burcu Başkan anlattı. AK Parti’nin kalesi olan yerde meydan inliyor. Erdoğan istifa diye. Ne oldu? Meşruiyet uçtu gitti. Meşruiyet bu meydanda olacakken Trump’ta arandı. Şimdi meydan ‘istifa diyor. Hadi bakalım Erdoğan, kurtarsın seni Afyonluların elinden Trump, göreyim. Hadi bakalım…- Ey Erdoğan altına sandalye sürmekle, altından sandalye çekmekle olur olmaz övgüler dizmekle, karşısına dizdiği bu memleketin bakanlarına çocuk muamelesi yapmakla, çok akıllıymış bunlar demekle olmuyor. Meydanlarda oluyor bu iş. Meydanlarda oluyor. Niye bu kadar öfkelisiniz? Çünkü Afyon’un şeker fabrikası vardı kapattılar. Seka’sı vardı kapattılar.- Buradan hatırlatalım. Afyon biliyor da Türkiye duysun. Türkiye’nin nüfusu 63 60 milyonu AK Parti geldi. Bugün 86 milyon. O gün Afyon’un nüfusu 812 bindi. Sanırsın aynı oranda açsa 1.100.000 olması lazım. Rahat rahat milyon geçmesi lazım. Ama 60.000 kişi kayıpla 750.000 kişi. Yani 22 yılda Türkiye 60 milyondan 83 milyona giderken Afyon neredeyse 850.000’den 750.000’e doğru gerilemiş. Bu şehri küçültüyorlar. Bu şehri yoksullaştırıyorlar. Oy alırken yüz döndükleri yüz sürdükleri bu şehre sonra sırtlarını dönüyorlar. – Önümüzdeki sandık gelince Afyon’a sırtını dönene Afyon’da sırtını dönecek. Afyon’da sırtını dönecek. Afyon’da söz verilen hızlı tren 13 yıldır yok. İsrail’le güya kayıkçı kavgası yapıyorlar haşhaş tohumunu İsrail’den getiriyorlar ve İsrail meşeli tohumlarla üretimi bitirme noktasına getirdiler. Patates 10 liraya maliyeti var. 5 liraya tarlada alıyorlar. Patates üreticisini perişan ettiler. Ama markette 25 liraya atıyorlar. Tarlada 5 markette 25 maliyeti 10 lira ve patates üreticisi de perişan olmuş durumda.- Bunun için bu cennet şehri bu tarih şehrini bu üretimin topraklarından bereket fışkıran insanının alın terinde bereket olan namusuyla kazanan namusuyla harcayan bu şehri perişan edenleri ilk seçimde gönderecek Afyon. İlk seçimde. Değerli Afyonlular sizin sorunlarınızı çözmeyenler Türkiye’de de bir kara düzen tutturdular gidiyor. AK Parti’nin kara düzeni hakim oldu memlekette. Bu düzende Erdoğan’ın çıkarları sizin çıkarınızla çatışıyor. Erdoğan kendi çıkarları için milletin huzurunu da refahını da hiçe sayıyor.- Öyle bir noktadayız ki artık bundan kötüsü olur mu dediğimiz günü ertesi gün arar hale geliyoruz. Bu milletin refahını, bu milletin huzurunu feda ediyorlar. Bugün 1 gram altın 5.000 lirayı geçti. AK Parti geldiğinde bundan 23 yıl önce en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu. Bugün en düşük emekli maaşı 2 çeyrek altın alıyor. Bir yanda yani Eğer, eğer Tayyip Erdoğan geldiğinden bugüne hiçbir şeyi iyileştirmese ama emeklilere de ilişmese olduğu gibi kalsa bugün 56.000 lira. Öyle ya 7 8 56 56.000 lira alacak emekli bugün 16.000 lira alıyor. 16.000 lira yoksulluk demek hatta açlık demek, sefalet demek. Asgari ücretli Tayyip Erdoğan geldiğinde 7 çeyrek alıyordu. Evet hesapta bir yanlışlık yok. Eskiden en düşük emekli maaşı asgari ücretin üzerindeydi. – Hatta daha eskiden 1 buçuğu katıydı. Bugün en düşük emekli maaşı asgari ücretin %60’ı 65’i ve asgari ücrette 22.000 lira gibi açlık sınırının altında bir seviyede. Eskiden 7 çeyrek altın. Yani hiç gelmese, hiç ilişmese emekçiye dokunmasa 7 kere 7 49 50.000 lira alacakken asgari ücretli bugün 22.000 lira alıyor. Yani hesabı herkes şöyle yapsın. Tayyip Erdoğan’dan kurtulursam asgari ücret 50.000 lira olur. Tayyip Erdoğan’dan kurtulursam emekli maaşım 56.000 lira olur. Herkes hesabı böyle yapsın. Memurun aldığı 14,5 çeyrek altının bugün geldiği nokta tam tamına 5,5 çeyrek altın. Memur ayda 9 çeyrek altın kaybetmiş. Üniversiteye yolladığın öğrenci bile 1,5 çeyrek altın burs alırken bugün gram altının yarısını alıyor. Öyle ya bugün 3.000 lira veriyor. Gram altının neredeyse yarısı. Oysa bunlar gelmeden önce bir öğrenci bursu 1,5 çeyrek altındı.- Şunu görelim. Erdoğan geldik beri, AK Parti geldik beri, bu iktidar emekliye iyi gelmedi. Geldi mi? Asgari ücretliye iyi gelmedi. Geldi mi? Hayır. Öğrenciye iyi geldi mi? Hayır. Peki çiftçiye iyi geldi mi? Hayır. Bunlar bu haldeyken esnaf ne yapsın. Esnafa iyi geldi mi? Hayır. Bu iktidar sadece ve sadece zengine iyi gelen, yandaşa iyi gelen işi gücü tıkırında olanlara iyi gelen bir iktidardır. Buradan ısrarla söylüyorum. Bu memlekette zengin yüzde 20. Yani en zengin yüzde 20 toplam gelirin yüzde 90’ını alıyor. Geri kalan yüzde 80 sadece yüzde 10’unu alıyor. Bu memlekette bu memlekette en zengin yüzde 1 100 kişinin en zengini neredeyse gelirin yarısını alıyor. Geri kalan 99 kişi kalan yarısını bölüşüyor. O yüzden biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak adı üstünde halkın partisi olarak kurucusu bu ülkenin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in partisi olarak kimsesizlerin kimsesi olmaya geliyoruz.- Emeklinin Partisi Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Bir ben sorayım. Emeklinin partisi Asgari ücretlinin partisi Cumhuriyet Halk Partisi. Öğrencilerin Partisi Cumhuriyet Halk Partisi. Çiftçilerin haşhaş üretenlerin partisi Cumhuriyet Halk Partisi. E Partisi Cumhuriyet Halk Partisi. Bizim Partisi Cumhuriyet Halk Partisi. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin 1. Partisi. Bu yüzden Cumhuriyet Halk Partisi meseleye şöyle bakıyor. Siyaset öncelik belirleme işidir. Benim önceliğim bizim önceliğimiz bu meydandır. Oradan meydanlara sığmayan bizleri dinleyenlerdir. Evlerinde ekran başında bizi dinleyenlerdir. Ama Erdoğan’ın önceliği başkaları o 19 Mart darbe sürecinde sizin bizim rezervimizi sadece zenginlere paralarını alıp gidenlere borsadan çıkanlara döviz yaptıranlara yabancı yatırımcılara harcadı ve sen dönüp isteyince yok diyor. Bakın o gün harcadığı para 160 milyar dolar. O günden bugüne.- Bu çiftçiye bir yılda ödenen desteklemenin tam 100 katı. Bu emeklilere bir asgari ücret vermek için ihtiyaç olan paranın tam 150 katı. Asgari ücretli 30.000 lira yapmak için gerekli paranın tam 120 katı. Yani size para yok diyenler yalan atıyorlar. Size kaynak yok diyenler yalan atıyor. Polise mesai vermeden çalıştırıp kaynak yok diyenler yalan atıyor. İnfaz Koruma memuruna düşük maaş verip bütün maaşını kiraya harcattırıp onları cezaevlerinde gündüz gece yok yere maaşla çalıştıranlar yalan atıyorlar. Jandarmanın da polisin de infaz Koruma memurunun da öğretmenin de biraz önce saydığım tüm toplum kesimlerinin de çoluğunun çocuğunun geleceği de boğazından geçecek lokması da Erdoğan tarafından haciz altındadır. – Onu kurtaracağız. Mutlaka kurtaracağız bu ülkenin geleceğini çocuklarınızın geleceğini bu ülkenin evlatlarının geleceğini kurtaracağız. Herkesi doyuracağız. Herkesin karnı doyacak. Herkes yarınlara umutla bakacak. Söz veriyoruz. Maalesef maalesef en zor günlerini yaşarken toplumun en yoksulları bir yandan da şaka gibi sabrımızı sınar gibi çıkıyorlar karşımıza. Diyorlar ki bakan çıkıyor diyor ki tasarruf yapacaksak elbette emekliden asgari ücretliden yapacağız diyor. Avrupa’da son 10 yılda asgari ücretin en az arttığı ülkedeyiz.- AKP geldiğinde 10 emekliden 3’ü çalışıyordu. Şimdi altısı çalışıyor. Yine Avrupa Birliği ülkelerinde emekliler gayri safi milli hasılanın yüzde 10’unu alıyorlar ama Türkiye’de sadece 3.7’sini alıyorlar. Ve bizde bakan çıkmış hala daha emekliden tasarruf etmekten bahsediyor. Buradan bakana şunu söylüyorum. Sen de haklısın. Doğrusunu sen de biliyorsun. Bu meydanda biliyor. Sen böyle söyle. Sandık gelecek. Oylar sandığa girecek. Bir de bir kapanacak. Yeni bir devir başlayacak. Bakan evlatlarının devri bitecek. Vatan evlatlarının devri başlayacak. Vatan evlatlarının Erdoğan’ın kendine çalıştığı yetmedi. Zenginlere çalıştığı yetmedi. Şimdi elde avuçta kalanla Trump’a çalışıyor. Gitti biraz önce söyledim. Trump’ın kapısını açındırdı. Oralardan meşruiyet arıyor. – Emekliye para yokken asgari ücretliye para yokken don vurmuş çiftçinin hasarı karşılanmazken Amerika’ya giderken hediye paketi yaptırmış. Hediye paketinin içinde yok yok. 225 tane Boeing uçak sıvılaştırılmış gaz yetmiyor. Bademden pirince cevizden Amerikan otomobiline Amerikan viskisine makyaj malzemesine kadar tamamının gümrük vergilerini sıfırladı. Yani senin ürettiğinde vergi var. Pahalılık alıyor. Amerika’dan gelen ucuz kalıyor. Kapış kapış gidiyor. Türk çiftçisine Türk üretimine atılan en büyük kazık. Gitti kendi ülkesinden her şeyi verdi ama kendisi elleri boş döndü. Ne aldın hiçbir cevap yok. Meşruiyet almış. Milletin gözünden düşmüş meşruiyeti Amerika’da aramış Trump’ın kendisini övmesiyle güya meşruiyet kazanmış.
EKONOMİ
Az önceGÜNDEM
Az önceSPOR
Az önceSPOR
Az önceEKONOMİ
Az önceEKONOMİ
Az önceEKONOMİ
Az önce