İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından cuma günü başlatılan “casusluk” soruşturması kapsamında gözaltına alınan TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, öğle saatlerinde Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne getirildi. Yanardağ, savcılıkta verdiği ifadesinde, Hüseyin Gün’ün etkin pişmanlıktan yararlanarak verdiği beyanları reddederek, şunları söyledi:”Bana sormuş olduğunuz Hüseyin Gün isimli şahsı ifademde bahsettiğim Seher Alaçam isimli şahsın yanında görmemle tanıdım. Kendisi ile Seher Alaçam’ın Yeniköy’deki evine ziyaret etmeye gittiğim zamanlarda görüşürdüm. Tahmini 5-7 kez bu şekilde görüşmüşümdür. Seher hanımın ölümü üzerine başsağlığı dilemek amacıyla yine Seher hanımın Yeniköy’deki evinde kendisini görmüştüm. Bu görüşmelerde kendisi ile siyasi gündeme dair konuşmalar yapıyorduk. Kendisi siyasi konulara herkes gibi ilgiliydi. Tanışmış olduğumuz dönem 2022- 2023 yılları olduğu için genellikle 2023 seçimleri ile alakalı konuşuyorduk. Görüşmelerimizde Hüseyin’in Seher hanımın manevi oğlu olduğunu bilmiyordum, öz oğlu olduğunu biliyordum. Hatta kendisini ‘Hüseyin Gün Alaçam’ olarak iki isimli olarak biliyordum. Bu yüzden Gün’ün soyadı olduğunu mevcut soruşturma kapsamındaki ifademde bana söylenilmesi üzerine öğrendim. Ne Seher hanım ne de Hüseyin bundan bahsetmemişti. Ben de hiç sormamıştım. Hüseyin ve Seher hanım aynı evde yaşamaktaydı. Benim görüşmelerimde Hüseyin Seher hanıma ‘momy’ şeklinde hitap ederdi. Öz annesi olduğunu düşünmem çok normaldi. Daha önce de ifademde söylediğim gibi Seher hanım hayatta iken TELE1 kanalına kurumsal olarak yardım amacıyla elden maddi yardımda bulunduğu doğrudur. Bu yardımlarda küçük miktardadır. Bu yardımlar muhasebeleştirilip kayıtlara geçer. Anormal bir durum yoktur. Seher hanımın oğlu Ümit’i ise bir defa Seher hanımın ricası üzerine aradım. Seher hanım bana özel hayatıyla ilgili bir mesele için tavsiyede bulunmamı istedi. Bunun üzerine kendisini aradım. Bu tarihten sonra o da beni arada aradı. Bir defasında ise Seher hanımın baş sağlığı için Seher hanımın evine gittiğimde Hüseyin’in yanında gördüm. Bu görüşme yukarıda bahsettiğim baş sağlığı ziyareti sırasında olmuştur.”‘HÜSEYİN GÜN’DEN PARA ALMADIM’Hüseyin Gün’den bu güne kadar hiçbir ad altında para almadığını söyleyen Merdan Yanardağ, “Ya ben yanlış hatırlıyorum ya da kendisi yanlış hatırlıyor. Annesi olarak gördüğü Seher hanımın küçük maddi yardımları olurdu. İfadesinde bahsettiği faaliyetleri ile ilgili hiçbir bilgim yoktur. Necati Özkan isimli şahıs ile alakası nedir bilmiyorum. Görüşmelerinde Necati Özkan isimli şahıstan bahsettiği hiç olmamıştır. Siyasi espiyonaj faaliyeti yürüttüğü ile ilgili hiçbir izlenimim olmadı. Bu konuda hiç şüphelenmedim. Söylemleri de doğal ve diğer izleyicilere benzer tepkileri içeriyordu” ifadesini verdi.Merdan Yanardağ, Berkay Yağcı isimli şahsı hiç tanımadığını belirterek, “Tanıdıysam da hatırlamıyorum. Hüseyin Gün’ün benim ile ilgili neden bu şekilde beyanda bulunduğunu bilemiyorum. Hüseyin Gün’ün benim tanıdığım kadarıyla iftiracı ve yalancı bir karakterde olmadığını düşünüyorum. Benimle bir husumeti yoktur. Bu konudaki tek akla yatkın cevap ya o ya benim yanlış hatırlıyor olabileceğimdir” diye konuştu.Yanardağ, savcılık ifadesinde şunları kaydetti:“Yani Hüseyin isimli şahıstan para alma konusundaki iddialar ile ilgili doğru ya da yanlış şeklinde bir cevabım yoktur. Her ne kadar kendisi ile olan whatsaap konuşmalarımız soruşturma dosyasına kendisinden talimat emir aldığım şeklinde suçlamaya dönüşmüş ise de kendisi ile olan yazışmalarım normal bir izleyici ile olan aramdaki sıradan bir yazışmadır. Bu şekilde birçok izleyici bana tepkilerini ve önerilerini ifade eder.Signal uygulamasını kullanamadığım için silmiştim. Son telefon değiştirdiğimde telefonu aldığım bayi yükledi. Bu telefon faturamdan da görülebilir. Hüseyin isimli şahsın 30.04.2025 tarihinde neden whatsaap üzerinden değil de signal uygulaması üzerinden mesajlaşmak istediğinihatırlamıyorum. Tahmini olarak diğer yazışmalarımız gibi aynı konulardır. Bu şahıs ile savcılığınız ile paylaşamayacağım herhangi bir sırrım yoktur. Ben sol görüşlü yurtsever bir gazeteciyim.Hüseyin Gün ile ilgili bana bahsetmiş olduğunuz soruşturma kapsamında olan bilgi ve ifade tutanağı üzerine karşılaştığım profile şaşkınım. Çünkü bu şahıs benim ile olan iletişiminde bu tarz izlenim vermemişti. İzleyici gazeteci sınırlarını aşmadı. Özellikle yabancı istihbarat servisi çalışanları ile şirket ortağı olmasına çok şaşırdım. Ancak bugün geriye dönüp baktığımda da bu şahsın benim ile olanilişkisinin bu faaliyetleri dışında olduğunu düşünüyorum. İstemeden de olsa herhangi bir espiyonaj faaliyetine de alet olduğumu da düşünmüyorum. En nihayetinde şahsın niyetini okuyamam. Açıklamalarım benim kişisel düşüncelerim ve gözlemlerimdir.İlk gençlik yıllarımdan beri bütün hayatım ve mesleğim, emperyalizm ve siyonizme karşı mücadele ile geçti. Ben sol görüşlü ve yurtsever bir gazeteciyim. Ülkemin aleyhine, halkımızın aleyhine herhangi bir faaliyet içeresinde olmam düşünülemez, bu bana yöneltilebilecek en çirkin suçlama olur, bunu reddediyorum. Sosyalist ve yurtsever bir gazeteci olarak sürdürdüğüm meslek yaşamımda lekelemelere dönük olduğu kanaatindeyim. Bu, her şeyden önce kendi hayatıma ihanet etmek olur. Bugüne kadar doğrudan ya da dolaylı bir biçimde belirtilen ilişkiler içinde kesinlikle olmam. Sonuç olarak büyük bir haksızlık ile karşı karşıya olduğumu düşünüyorum ve serbest bırakılmamı talepediyorum.”
SPOR
Az önceEKONOMİ
Az önceSPOR
Az önceEKONOMİ
Az önceSPOR
Az önceGENEL
Az önceSPOR
Az önce