Terör örgütü PKK, Türkiye’den çekileceğini duyurdu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, AKP Genel Başkanvekili Efkan Ala ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, karara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.AKP’li isimlerin açıklamalarında “Yeni bir dönemin kapıları açılıyor” mesajı dikkat çekti.Ancak AKP’li Savcı Sayan, terör örgütü PKK’nın Türkiye’den çekildiğini açıklamasına ilişkin uyarıda bulundu.Savcı Sayan’ın açıklaması şöyle:“PKK İŞİ YOKUŞA SÜRÜYOR..ÇEKİLME Mİ,YENİ BİR OYUN MU..?PKK silah bırakmış, unsurlarını Türkiye dışına çıkarmış…Kulağa ne kadar “barışçıl” geliyor değil mi?Ama biraz dikkatli bakınca, bu açıklamanın ardında ne kadar çok hesap, ne kadar çok manipülasyon olduğunu görmek zor değil.Birincisi:Eğer gerçekten silah bırakıyorsanız, neden Türkiye’den gidiyorsunuz?Bu topraklarda doğan, bu ülkenin kimliğine sahip insanlar neden dışarıya çıkıyor?Silah bırakmak demek teslim olmak, adalete hesap vermek, toplumla yeniden barışmak demektir.Dağa çıkmakla başlayan yanlış bir yolun sonu, Türkiye’nin sınırlarının dışına kaçmakla bitmez.Gerçek bir pişmanlık varsa, yolu Türkiye Cumhuriyeti’nin mahkemelerinden geçer, sınır ötesinden değil.İkincisi:“Unsurlarımızı dışarıya taşıdık” derken neyi kastediyorsunuz?Yoksa bu, “Biz sahneden çekildik ama dışarıdan düdüğü çalmaya devam edeceğiz” mesajı mı?Yoksa “Biz buradan gideriz, ama dediklerimizi yapmazsanız biz de gerekeni yaparız” tehdidi mi saklı içinde?Bu açıklama, bir teslimiyet değil; yeni bir konumlanma, yeni bir taktik gibi duruyor.Kısacası: Masum değil.Ama açıklamada dikkat çeken bir başka nokta daha var.Sabri Ok, konuşmasının sonunda diyor ki:“Devlet, PKK ve PKK’lıların hukuku ile ilgili düzenlemeler yapmalı.”İşte bu cümle, yıllardır söylenen bir gerçeği bir kez daha ispatladı:Onlar da Kürtleri temsil etmediklerini kabullendiler.Bu sevindirici bir gelişme.Bunlar Kürt halkının temsilcisi değil, PKK’nın ve onun türevlerinin temsilcisidir.Kürtlerin onurlu vatanseverlik mücadelesini, kültürünü, kimliğini bu kirli örgütün gölgesine hapsetmeye kimsenin hakkı yoktur.Yıllardır bunu savunuyoruz.Bu yüzden tekrar söylüyorum:Devlet, terörü bitirmek için PKK’yla elbette konuşabilir.Silahların susması, anaların ağlamaması için diyalog yolları aranabilir.Ama kimse kalkıp da bu örgütü Kürt halkının temsilcisi gibi göstermeye kalkmasın.PKK Kürtlerin değil, kanın, korkunun ve kirli hesapların örgütüdür.Ve son söz:Barış, sınır ötesinden değil, bu topraklarda milletin hakemliğinde, adaletin gölgesinde olur.Silah bırakanlar kaçmasın, gelsin, halkımızla, adaletle yüzleşsin.Ancak o zaman bu ülkenin dağlarında, ovalarında gerçek anlamda huzurdan söz edebiliriz.”
SPOR
Az önceEKONOMİ
Az önceGENEL
Az önceGÜNDEM
Az önceEKONOMİ
Az önceEKONOMİ
Az önceSPOR
Az önce