“Halk Susarsa, Gelecek Satılır!”
Kur’an bize sadece geçmiş kavimlerin hikâyesini anlatmaz; aynı zamanda bugüne ve yarına ışık tutar. Nuh’un kavmi, Âd, Semûd, Lut kavmi… Hepsi aynı gerçeği gösterir: Zulüm karşısında sessiz kalmak, günaha ortak olmaktır. Çünkü sessizlik, zalime cesaret, mazluma ihanettir.
Helak edilen toplumlarda sadece günah işleyenler değil; onları durdurmayan, sesini çıkarmayan, haksızlığa karşı direnmeyi terk edenler de sorumlu tutulmuştur. Kur’an, İsrailoğulları’ndan bahsederken bunu açıkça bildirir: Bir kısmı kötülük yaparken diğer kısmı “bize dokunmaz” diyerek sessiz kalmış, sonuçta azap hepsini kuşatmıştır.
Bu yüzden insanlık tarihi boyunca en büyük suç, zalimlerin zulmü kadar seyircilerin suskunluğudur. Bir kötülüğe “bana ne” diyenler, aslında o kötülüğün büyümesine hizmet ederler.
Bugün de aynı imtihanla karşı karşıyayız. Eğer haksızlıkları görmezden gelir, yolsuzluklara, adaletsizliklere, ahlaksızlıklara karşı susarsak; yarın bizden önceki kavimlerin düştüğü akıbetten kendimizi ayrı tutamayız.
Unutmayalım:
Bir toplumu kurtaracak olan sadece iyilerin varlığı değil, iyilerin cesareti ve sesidir.
Bugün belediye başkanı (suçuna ortak ettiği bir kaç encümen) , kendi yanlış yönetiminin doğurduğu borçları gerekçe göstererek, halkın malını satışa çıkarıyor. Yani suçu işleyen kendisi, bedelini ödeyen ise halk oluyor. Bu oyun, “borcu kapatma” kılıfıyla kamu varlıklarını kendi çıkarlarına alet etme oyunudur.
Daha vahimi, halkın sessizliğidir. Çünkü sessizlik, bu yağmayı onaylamaktır. Her satılan taş, her devredilen bina, aslında halkın geleceğinden koparılan bir parçadır.
Bugün susan, yarın evladının elinden alınan ekmeğe de, gençlerinin terk ettiği ve öyle görünüyor ki terkedeceği şehre de razı demektir. Oysa bu topraklar, bu emek, bu mallar halkındır; kimsenin şahsi ikbaline peşkeş çekilemez!
Artık susmamak gerekir. Çünkü sessizlik sadece koltuk tüccarlarının işine yarar. Halk, malına sahip çıkmazsa, yarın çocuklarına bırakacağı bir şey kalmayacaktır.
Göle’nin onurlu ,şerefli halkı!
Çocuklarınızın geleceğinin teminatı olan mallar; koltuk ve çıkar uğruna pazarlık masalarında ya satıldı ya satılıyor. Bu ihanete “borç kapatma” kılıfı giydiriliyor. Oysa borcu yapan kendileri, bedelini ödeyen sizsiniz!
Belediye başkanlığı süresince ne kadar yer kime kaça satıldı, satış bedeli nerede veya nereye harcandı diye sormazsanız ,satılacak olanlara da aynı satılanlar gibi suskun kalırsanız bu tüccar ruhlu siyasi haramilere, yağmaya açık bir ülke ,bir şehir,bir kasaba ,bir köy bırakırsınız .
Demek ki SATILIK olan sadece bir bina değil…
ADEM BUDAK
SPOR
Az önceEKONOMİ
Az önceGENEL
Az önceEKONOMİ
Az önceSPOR
Az önceEKONOMİ
Az önceEKONOMİ
Az önce